İsrail Gazze’de Filistinli soykırımı yapmaya devam ediyor!
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim’de İsrail’in Mescid-i Aksa ve Filistinlilerin kutsal değerlerine yönelik saldırılarla İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında sürdürdüğü insan hakları ihlallerine karşılık “Aksa Tufanı” adlı kapsamlı bir saldırı başlattı.
Filistinli gruplar, saldırı sırasında işgal altındaki Filistin topraklarına 5 binden fazla roket ve havan ateşlerken çok sayıda İsrail askeri ve bazı sivilleri esir alarak abluka altındaki Gazze Şeridi’ne götürdü.
İsrail ordusu aynı gün savaş durumu ilan ettiğini duyurdu ve Gazze Şeridi’ne yönelik yoğun hava saldırısı başlattı. İsrail Gazze’de Filistinli soykırımı yapmaya devam ediyor!
AA muhabiri, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında 2 aylık süreçte öne çıkan olayları derledi.
İsrail tarafına sızan Filistinli silahlı gruplarla çatışmalar
Gazze Şeridi’nden çıkan Filistinli silahlı gruplar, 7 Ekim’de sınır çevresindeki İsrail yerleşim yerlerine girdi. İsrail devlet televizyonu KAN, Gazze’den İsrail bölgelerine sızan silahlı grubun Sderot kentinde bir polis merkezini ele geçirdiğini duyurdu.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze Şeridi etrafında 80 kilometre yarı çapındaki bölgeyi askeri alan ilan etti.
Böylece Gazze Şeridi dışındaki çatışma büyük oranda sona erdi ve sıcak çatışmayla başlayan olaylar İsrail’in Gazze’yi gün geçtikçe daha şiddetli bombaladığı bir sürece evrildi.
Bununla eş zamanlı olarak saldırıları protesto eden Batı Şeria’daki Filistinlilere İsrail güçlerinin müdahalesinde onlarca Filistinli hayatını kaybetti.
Lübnan’daki Hizbullah ile İsrail ordusu arasında da 8 Ekim’de sınırda çatışmalar başladı. Hizbullah, Lübnan’a ait ancak İsrail işgali altında olan Kefr Şuba’daki 3 askeri noktaya yönelik saldırı düzenlendiğini açıkladı. İsrail de Hizbullah’a ait çadırları insansız hava aracıyla vurduğunu duyurdu.
Aynı gün ABD Başkanı Joe Biden, İsrail’e destek amacıyla askeri yardımların yola çıktığını açıkladı.
İsrail, Gazze’ye gıda, elektrik ve yakıt akışını kesti
İsrail Savunma Bakanı Gallant, 9 Ekim’de yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin tam kuşatmaya alınacağını ve bölgeye elektrik, gıda ve yakıt girişine izin verilmeyeceğini duyurdu. İsrail güçleri, sonraki günlerde de Gazze’ye insani yardımların girişini engelleyerek elektrik, gıda ve yakıt akışını kesti.
Batı ülkelerinin çoğu dışında uluslararası toplum, İsrail’in bölgeye gıda, elektrik ve yakıt akışını keserek savaş suçu işlediğini vurguladı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze’ye saldırılarla “Orta Doğu’yu değiştireceklerini” söyledi. Gallant da 10 Ekim’de yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin “tam taarruza” geçtiğini kaydetti.
Bu açıklamadan sonra İsrail, Gazze’ye hava saldırılarını şiddetlendirdi. Saldırılarda hedef gözetmeksizin yerleşim yerleri vuruldu.
Batılı ülkeler İsrail’in saldırılarını destekledi
Başta ABD olmak üzere Batı ülkeleri, İsrail’in Gazze Şeridi’ne bomba yağdırarak sivilleri katletmesini görmezden gelmenin ötesinde açıkça destekledi.
ABD Başkanı Joe Biden, 10 Ekim’de yaptığı açıklamada, “ABD, İsrail’in arkasındadır. Geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da Yahudi ve demokratik İsrail devletinin kendisini savunabilmesini sağlayacağız.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in saldırılarında Anadolu Ajansının (AA) Gazze’deki foto muhabiri Ali Cadallah’ın evi de bombaların hedefi oldu. Saldırıda Cadallah’ın babası ve kardeşleri dahil ailesinden en az 8 kişi hayatını kaybetti.
Hamas, 11 Ekim’de esir aldığı bir Yahudi yerleşimci kadın ile çocuğunu serbest bıraktı.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrail’e destek için Doğu Akdeniz’e gönderilen USS Gerald R. Ford uçak gemisi grubunun bölgeye ulaştığını bildirdi.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in 4 günde Gazze’ye saldırılarında 1055 kişinin hayatını kaybettiğini, 5 bin 184 kişinin yaralandığını duyurdu.
İsrail’in saldırılarında yasaklı fosfor bombası kullandığı kanıtlandı
New York merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail’in, Gazze ve Lübnan’daki askeri saldırılarında beyaz fosfor bombası kullandığını açıkladı.
Uluslararası Af Örgütü de Gazze’yi vuran İsrail askeri birliklerinin fosfor bombası kullandığına dair kanıtları paylaştı. Kanıtlar arasında AA foto muhabirinin çektiği fotoğraflar da yer aldı. Gazze Sağlık Bakanlığı da 13 Ekim’de Durra Çocuk Hastanesi’nin fosfor bombasıyla vurulduğunu açıkladı.
İsrail, 13 Ekim’de Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yaşayan yaklaşık 1,1 milyon kişiden bölgenin güneyine geçmelerini istedi. Güneye doğru hareket eden yerinden edilmiş kişilerin oluşturduğu konvoy İsrail güçleri tarafından bombalandı. Saldırılarda en az 70 kişi hayatını kaybetti.
Tel Aviv yönetimine bağlı güçlerin saldırılarına rağmen ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya başta olmak üzere Batılı ülkeler, İsrail’in saldırılarına kınama açıklaması yayımlamaktan kaçındı.
Lübnan’ın güneyinde İsrail güçleri tarafından gazetecileri hedef alan saldırıda Reuters haber ajansı çalışanı kameraman İssam Abdullah hayatını kaybetti, 6 basın mensubu yaralandı.
Gazze’de ateşkes çağrısında bulunan BM kararları ABD tarafından veto edildi
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) 16 Ekim’de Rusya tarafından sunulan ve Gazze’de “insani ateşkes” talep eden tasarı ABD, İngiltere, Fransa ve Japonya’nın karşı çıkması nedeniyle kabul edilmedi.
Tel Aviv yönetimi, Gazze’nin kuzeyinde on binlerce hastanın tedavi gördüğü 22 hastanenin tahliye edilmesini istedi ve 15 Ekim’de El-Ehli Hastanesi’ni bombaladı.
İsrail’in El-Ehli Baptist Hastanesi’ne saldırısı dünya kamuoyunda infiale yol açtı
İsrail’in Gazze’de El-Ehli Baptist Hastanesi’ne 17 Ekim akşamı düzenlediği saldırıda ise 471 kişi hayatını kaybetti.
Filistinler ile İsrail arasında 7 Ekim’de patlak veren çatışmalarda en yüksek can kaybına yol açan olay, dünya kamuoyunda infiale neden oldu.
Bunun ardından 18 Ekim’de Brezilya’nın sunduğu ve Gazze’ye insani yardım erişimini sağlamak için “çatışmalara ara verme” çağrısını içeren karar tasarısı, BMGK’de 15 üyeden 12’sinin kabul etmesine rağmen yalnızca daimi üye ABD’nin vetosu nedeniyle geçmedi.
Suriye ve Irak’ta İran destekli milisler, İsrail’e açık destek verdiği gerekçesiyle ABD’nin Irak ve Suriye’deki üslerine roket ve insansız hava araçlarıyla saldırılara başladı.
İsrail, sivillerin sığındığı tarihi kiliseyi bombaladı
İsrail, 20 Ekim’de Gazze’de sivillerin sığındığı tarihi Aziz Porphyrius Rum Ortodoks Kilisesi’ni hedef aldı; saldırıda aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu en az 8 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı. Saldırı sonucu tarihi kilise büyük hasar gördü.
Mısır sınırındaki Refah Sınır Kapısı 21 Ekim’de geçici süreyle açılarak saldırıların ardından insani yardımların ilk kez Gazze’ye girişi sağlandı.
Kassam Tugayları, 23 Ekim’de Mısır ve Katar’ın arabuluculuğunda, elindeki İsrailli sivil esirlerden 2’sini daha “insani ve sağlık gerekçeleriyle” serbest bıraktı.
Guterres: “Hamas’ın saldırıları durduk yere ortaya çıkmadı”
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Hamas’ın saldırılarının durduk yere ortaya çıkmadığını” belirterek, “Filistin halkı 56 yıldır boğucu bir işgale maruz tutuluyor. Topraklarının adım adım yerleşim yerleri tarafından ele geçirilmesine ve şiddete şahit oluyor.” ifadelerini kullandı.
İsrail Dışişleri Bakanı, açıklamalarına tepki gösterdiği Guterres ile görüşmesini iptal etti.
ABD’nin 26 Ekim’de BMGK’ye sunduğu ancak Gazze’de ateşkes çağrısında bulunmayan karar tasarısı, Rusya ve Çin’in vetosuyla reddedildi. Rusya’nın Gazze’de insani ateşkes çağrısını içeren karar tasarısı da ABD ve İngiltere’nin vetosuyla karşılaştı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), İsrail güçleri tarafından işgal altındaki Filistin topraklarında sağlık hizmetlerine yönelik 171 saldırı düzenlendiğini ve 16’sı görev başında olan sağlık çalışanı dahil 493 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.
BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese ise İsrail’in saldırılarında hayatını kaybeden Filistinlilerin yüzde 40’ının çocuk olduğunu açıkladı.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırıda, Al Jazeera televizyonunun muhabiri Vail ed-Dahduh’un eşi, oğlu, kızı ve 18 aylık torunu ile ailesinden 8 kişi hayatını kaybetti.
Kassam Tugayları, İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda İsrailli esirlerden 50’sinin öldüğünü duyurdu.
İsrail’den sivillerin sığındığı Şifa Hastanesi’ni vurma tehdidi
İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, 27 Ekim’de düzenlediği basın toplantısında, Şifa Hastanesi’nin altında “Hamas’ın komuta merkezi olduğunu” iddia ederek, hastanelerin tahliye edilmesini aksi takdirde hedef alınacağı tehdidini savurdu.
Hamas, İsrail’in iddiasını reddederek, saldırıların durdurulması için BM ile Arap ve İslam ülkelerini acil müdahaleye çağırdı.
Erdoğan’dan, “İsrail’i savaş suçlusu ilan edeceğiz” açıklaması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28 Ekim’de Filistin’e destek mitinginde, “İsrail tam 22 gündür açıkça savaş suçu işliyor. Şimdi biz de İsrail’i savaş suçlusu olarak dünyaya ilan edeceğiz. Şimdi bunun hazırlığı içindeyiz, bunun çalışmasını yapıyoruz ve savaş suçlusu olarak İsrail’i dünyaya tanıtacağız.” diye konuştu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 29 Ekim’de Hamas’ın 7 Ekim saldırılarıyla ilgili İsrail ordusu ve iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet’i “güvenlik ve istihbarat zafiyeti” nedeniyle suçladı.
İsrail güçleri, Gazze Şeridi’nin kuzeybatısındaki Beyt Lahiya beldesinden kara saldırısı teşebbüsünde bulundu.
Hamas, elindeki esirleri bırakma karşılığında İsrail’in de hapishanelerdeki tüm Filistinli esirleri serbest bırakmasını önerdi ancak İsrail, bu öneriyi reddetti.
İsrail güçleri, Gazze’deki hastaneleri ve Cibaliya Mülteci Kampı’nı vurdu
İsrail, 30 Ekim’de Gazze’nin kuzeyindeki Endonezya Hastanesi, Filistin Kızılayı tarafından yönetilen kentin batısındaki Kudüs Hastanesi, güneydeki Gazze Avrupa Hastanesi ve Türkiye-Filistin Dostluk Hastanelerini hedef aldı.
İsrail güçleri, Cibaliya Mülteci Kampı’nı bombaladı, saldırılarda en az 100 kişi hayatını kaybetti.
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), İsrail’in gazetecilere karşı saldırılarında savaş suçlarının soruşturulması için Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) başvuru yaptı.
Mısır Sağlık Bakanlığı, 1 Kasım’da Gazze Şeridi’nden 117’si yabancı uyruklu çok sayıda yaralının olduğu ilk grubun Refah Sınır Kapısı’ndan ülkeye giriş yaptığını duyurdu.
İsrail ordusu Şifa Hastanesi’ni vurdu
İsrail güçleri, son günlerde hedef gösterdiği Gazze Şeridi’nin en büyük sağlık merkezlerinden Şifa Hastanesi’ni 3 Kasım’da vurdu.
Hastane yerleşkesinin giriş kısmında yaralıları taşıyan ambulans konvoyunun hedef alındığı saldırıda, 13 kişi öldü, 26 kişi yaralandı. İsrail, saldırının hemen ardından da Kudüs Hastanesi ve Endonezya Hastanesi’nin çevresini hedef aldı.
Fransız haber ajansı AFP de Gazze’deki ofisinin İsrail saldırılarında ağır hasar aldığını bildirdi.
İsrail, Gazze’de Fransa Dışişleri Bakanlığı bünyesinde faaliyet yürüten Fransız Enstitüsü’nü bombaladı. Paris yönetimi, İsrail’e “hangi gerekçe ile Fransız Enstitüsünü vurma kararı aldığını bildirmesini istemekle” yetindi.
Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentini hedef alan bombardımanda Filistin TV muhabiri gazeteci Muhammed Ebu Hatab ve ailesinden 11 kişinin öldüğü bildirildi.
ABD Savunma Bakanlığı, Gazze’de ateşkesi desteklemediklerini açıkladı.
İsrailli Bakan’dan Gazze’ye nükleer saldırı tehdidi
İsrail’in Miras Bakanı Amihai Eliyahu, Gazze Şeridi’ne nükleer bomba atılabileceği tehdidinde bulundu. İsrailli Bakan’ın ifadeleri, İslam ülkeleri arasında infiale yol açtı.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in, ateşkes çağrılarını kabul etmeyerek sivil halka yönelik saldırıları sürdürmesi üzerine Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçisi Şakir Özkan Torunlar’ın istişarelerde bulunmak üzere Ankara’ya çağrıldığını bildirdi.
İsrail ordusu Şifa Hastanesi’nin bahçesini buldozerlerle kazdı
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, 15 Kasım’da X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, Şifa Hastanesi’nin belirli bir bölümüne yönelik askeri harekat yürütüldüğünü belirtti.
Adraee, ordu güçlerinin hastane içindeki vatandaşları, sağlık ekiplerini ve hastaları hedef almadığını öne sürdü.
Gazze’deki Sağlık Bakanlığının paylaştığı görüntülere göre, İsrail ordusunun kuşatması altındaki Gazze’de bulunan Şifa Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesi vuruldu.
Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, İsrail tanklarının Şifa Hastanesi’nin kapısında durduğunu belirterek, “İsrail işgali, iki saat boyunca şiddetli bombardıman ve yoğun silah atışlarını sürdürerek, Şifa Tıp Merkezini dört bir yandan kuşattıktan sonra burada bulunan herkesi ölüm çemberine sokuyor.” ifadesini kullandı.
AA muhabirine konuşan Şifa Hastanesi’nden isminin açıklanmasını istemeyen bir kaynak, Şifa Hastanesi’ne düzenlenen baskının ardından İsrail tanklarının hastane bahçesinden çekildiğini ve askeri buldozerlerin getirildiğini söyledi.
Hastane bahçesindeki araçların çıkarıldığını belirten kaynak, İsrail ordusuna ait buldozerlerin hastanenin arka bahçesinde “geniş çaplı kazı” yaptığını bildirdi.
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, 15 Kasım’da düzenlediği basın toplantısında, “İsrail ordusunun Gazze’deki Şifa Hastanesi’ne yaptığı baskın kabul edilemez. Hastaneler savaş alanı değildir.” diye konuştu.
İsrail güçleri, Gazze’deki parlamento binasını yıktı
İsrail medyasının paylaştığı görüntülere göre, İsrail ordusu, 15 Kasım’da Gazze’deki parlamento binasını patlatarak yıktı.
Videoda, parlamento binasının büyük bir patlamayla yıkıldığı, havaya yoğun toz bulutlarının yükseldiği görüldü.
Haaretz: Ordunun helikopteri Hamaslılara ateş açarken siviller de vuruldu
İsrail’in Haaretz gazetesi, İsrailli güvenlik yetkililerine dayandırdığı haberinde, 7 Ekim’de Hamas’ın saldırısına müdahale eden bir İsrail savaş helikopterinin müzik festivalindeki sivilleri de vurduğunu iddia etti.
Hamaslıların sorgu kayıtlarına ve polisin olayla ilgili soruşturmasına dayanan üst düzey İsrailli güvenlik yetkililerinin değerlendirmesinde, Gazze yakınlarında düzenlenen müzik festivali hakkında Hamas’ın önceden bilgi sahibi olmadığı belirtildi.
İsrail, Şifa Hastanesi’ndeki 500 hastayı sokağa attı
Gazze’deki hükümetin Medya Ofisinden 18 Kasım’da yapılan açıklamada, İsrail’in Şifa Hastanesi’ndeki 500 hastayı sokağa atarak kaderlerine terk ettiği belirtildi.
Açıklamada, “Açlıktan, susuzluktan ve acıdan bitkin düşen 500’den fazla hasta ve yaralı, İsrail ordusu tarafından Şifa Hastanesi’nden çıkmaya zorlandı ve sokakta kaderlerine terk edildi. Çoğu durumları ciddi olduğundan, üst düzey tıbbi bakıma ihtiyaç duyuyor.” denildi.
İsrail, “güvenli bölge” dediği Gazze’nin güneyinde 17 sivili öldürdü
İsrail ordusu ve iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet (Şabak) tarafından, işgal edilen Gazze’nin kuzeyinde alıkonulan Filistinlilere ilişkin 19 Kasım’da yapılan ortak açıklamada, 100’den fazla Filistinlinin İsrail’e getirildiği ifade edildi.
Söz konusu Filistinlilerin “Hamas mensubu” olduğu öne sürülen açıklamada, alıkonulanların sorgulandığı belirtildi.
İsrail ordusu, “güvenli” olduğunu iddia ederek Filistinlileri zorla göç ettirdiği Gazze’nin güneyini de bombaladı.
Gazze’nin güneyinde yer alan Refah kentindeki Ebu Yusuf en-Neccar Hastanesi çevresindeki 2 evi hedef alan İsrail ordusunun saldırısında 17 Filistinli yaşamını yitirdi, onlarcası yaralandı.
“BM’ye ait okulun bombalanması iğrenç bir suç”
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, 21 Kasım’da Gazze’deki sivil can kaybının kendisinin göreve gelmesinden bu yana daha önce hiçbir çatışmada görülmediği kadar yüksek olduğunu belirtti.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Endonezya Hastanesi’nde poliklinikler ile ameliyathane katını vurduğunu, askeri araçlar tarafından kuşatılan hastanede cesetlerin yığıldığını bildirdi.
Hamas, İsrail’in Gazze’deki Bureyc Mülteci Kampı’nda yerinden edilmiş kişilerin sığındığı BM’ye ait okulu bombalamasını “iğrenç bir suç ve BM’yi küçümseme” şeklinde niteledi.
Alıntı
Kaynak : AA