YENİ NESİL “SAVAŞAN ŞAHİNLER” YOK SATIYOR
Cihangir Yiğit / yukselentv.com ..
Türkiye’nin de proje ortağı olduğu radara yakalanmadığı için “hayalet uçak” olarak anılan 5. nesil savaş uçağı F-35’ler, dünya savunmasının gözdesi oldu…
Avustralya, hava kuvvetlerini yeniden güçlendirme kararı kapsamında 58 adet F35’i uçak filosuna katma kararı verdi.
Uçakların Avustralya’ya toplam maliyeti 11.6 milyar dolar civarında… İlk uçak 2018 yılında Avustralya’ya teslim edilecek.
KORE VE KANADA BEKLEMEDE
Projenin ortakları arasında yer alan fakat son birkaç yıldır konuyla ilgili tartışmalar nedeniyle net karar alamayan Kanada’nın da artık 65 uçaklık siparişi yakın dönemde verebileceği ifade ediliyor.
Proje ortağı olmayan Güney Kore de, uçakların teknik özeliklerinin rakiplerine nazaran avantajlarını göz önünde bulundurarak F-35’te alınacağını açıkladı. Buna göre Güney Kore Hükümeti, 40 uçak almak için 6.8 milyar dolarlık ödemeyi gözden çıkarıyor.
Henüz geliştirme aşamasında olan uçaklardan 51 adeti Amerikan ordusunda kullanılıyor. Normal savaş uçaklarının iki katı hıza ulaşabilen F-35’ler radara yakalanmadan gizli uçuş özelliğiyle operasyonlarda etkili sonuçlar alabiliyor.
F-35’İN ÖZELLİKLERİ
– Tek moturu bulunan 5’inci nesil özelliklere sahip F-35 müşterek taaruz uçağı, tek pilotla kullanılıyor .
– Uçak, konvansiyonel (yatay) iniş ve kalkış yapabilen (CTOL), kısa kalkış özelliği bulunan, dikine iniş yapabilen (STOVL) mekanizmalarına da sahip.
– Üç versiyonlu üretimi yapılabiliyor, bir versiyonu Uçak gemisine inebilen özelliğe sahip…
TÜRKİYE PROJEDE 9 ORTAKTAN BİRİ
– Projeye dokuz ülke ortak: ABD, İngiltere, İtalya, Hollanda, Kanada, Türkiye, Avustralya, Norveç, Danimarka.
– Projede alt yüklenici Lockheed Martin, Northrop Grumman şirketi .
– Türkiye proje kapsamında 100 adet uçak satın almayı hedefliyor.
– Siparişlerin 2015’te başlaması ve ilk uçağın 2017’de Türk Hava Kuvvetleri’ne teslim edilmesi planlanıyor.
– Uçakların F4 ve F16’ların yerini alması hedefleniyor.
TÜRK ŞİRKETLERİN PAYI 7.5 MİLYAR DOLAR
– F35’lerin yapımında Türk şirketlerinin katkısı büyük. Uçakların en önemli parçası olarak kabul edilen orta gövdenin yanı sıra, kompozit parça ve adaptör de TAİ tarafından üretiliyor.
Havelsan, Kale ve Mikes firmaları projede üretici olarak yer alıyor.
Türk şirketlerinin iş hacmi 7,5 milyar dolar civarında…
Uçaklara gelen her sipariş projeye katkı sağlayan Türk şirketlerinin de iş hacmini yükseltiyor.
7 yıl geciken ve ilk maliyet tahminlerini yüzde 70 aşan F-35 programı, aynı zamanda birçok teknik problemle başetmek zorunda. F-35 programının başladığı 2011’den beri uçak başına liste fiyatı 69 milyondan 137 milyon dolara çıktı.
Amerikan Savunma Bakanlığı, proje için 400 milyar dolar ayırmıştı. 1990 yılında tasarlanan F -35 Savaş Uçağı, Amerika ve İngiltere’nin başı çektiği konsorsiyum tarafından geliştiriliyor.
SORUNLAR DA YAŞANIYOR, SİPARİŞ ERTELEMELERİ YAPILIYOR, MALİYETLER YÜKSELİYOR
Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK) toplantısında, yazılım kodlarının Türkiye’ye verilmemesi nedeniyle ABD’nin muhtemel elektronik müdahalesi endişesi dile getirilerek, neredeyse alımından vazgeçme noktasına gelinmişti bir dönem Türkiye’de. Aynı endişeleri İngiltere’de dile getirmişti.
Yazılım konusundaki endişelerin dile getirildiği SSİK toplantısında, 16 milyar dolarlık F-35 projesinin iptali dahi gündeme gelmişti. Dönemim Genelkurmay Başkanı Org. Işık Koşaner, daha önce alınan F-16 savaş uçaklarında yaşanan sorunları hatırlatmış; Başbakan Erdoğan da yazılım kodlarının verilmemesinin kabul edilemeyeceğini net bir dille ifade etmişti. Geçtiğimiz aralık ayında ABD lisansı ile Türkiye’de üretilen F-16 savaş uçaklarının uçuşta beyni kabul edilen görev bilgisayarlarının yerli olarak üretilmesi yönünde karar alındı. Milli görev bilgisayarının üretilmesiyle birlikte F-16’ların ABD’nin muhtemel elektronik etkisinden kurtarılması sağlanmıştı.
Zaman’ın haberine göre, 100 adet F-35 jetinin siparişlerini ertelemesinin perde arkasında, ABD’nin bu uçaklara ait uçuş kodlarını ve yazılım bilgilerini vermemesinin olduğu ortaya çıkarken, Başbakan Erdoğan’ın da katıldığı toplantıda Genelkurmay Başkanı Koşaner’in, “Bu iş F-16’lara benzemesin.” uyarısında bulunduğu biliniyor. ABD, 80’li yıllarda satın alınan F-16’ların yazılım kodlarını Türkiye’ye vermemişti.
MİLLİ GÜVENLİK TEHDİDİ
Yaklaşık 100 uçak almayı planlayan Ankara, kodlara sahip olmadığı takdirde uçaklara gerçek anlamda hâkim olunamayacağına dikkat çekerek, siparişleri ertelemişti. Jetlerin dışarıdan yönlendirilebileceği, elektronik harp karşısında savunmasız kalabileceği ve yazılıma herhangi bir müdahalede bulunulamayacağı hususları bu kararın alınmasında etkili olmuştu. F-35’lerin yazılımlarını tamamen ABD hazırladığı takdirde Türkiye, kendi tehdit algılamalarıyla ilgili bilgileri Washington’a gönderecek, üretici firma da bu doğrultuda yazılımları hazırlayacak. Fakat savunma bürokratları, böyle bir durumun milli güvenliği tehdit edeceğini vurguluyorlar.
Üst düzey bir yetkili, “Milli yazılım kullanmazsanız, Yazılımların içinde ne olacağını bilemezsiniz. Yarın üçüncü bir ülkeyle savaşa girdiğinizde ve bu ülke ABD’nin müttefikiyse, uçaklarınızı kullanamaz hale getirebilir. Savaştığınız ülkeye ait bir jetten ateşlenen füze, bizim savaş uçaklarımız tarafından ‘düşman unsur’ olarak algılanmayabilir.” yorumları yapılmıştı. Savaş uçaklarına ait yazılımlar hazırlanırken öncelikle ana tehdit algılamaları belirleniyor. Bütün bunlar ‘tehdit kütüphanesi’ adı altında toplanıyor ve yazılımlar bu doğrultuda şekilleniyor.
Türkiye’nin F-35 ile ilgili endişelerini gidermek üzere istediği özellikler:
♦ Elektronik harp konusunda tam bağımsızlık.
♦ Yeni geliştirilen milli sistem ve silahların JSF’e entegre edilebilmesi
♦ Milli kripto sistemlerinin entegre edilebilmesi.
♦ Otonom lojistik ve global lojistik destek konusunda coğrafi avantajı da göz önüne alınarak merkez haline gelme.
♦ Üst seviye bakım kabiliyetlerinin ülkemize kazandırılması.
♦ Uluslararası eğitim merkezi üssü olma. n Düşük görünürlük (hayalet uçak olma) özelliğinin ülkemiz tarafından idame ettirilebilmesi.
F-16’LARDA DA SORUN YAŞANMIŞTI
Dile getirilen endişelerle ilgili olarak, Uçağın üreticisi olan firmanın yetklisi O’Bryan: Uçakta 9 milyon satır yazılımın bulunduğunu ve “Yazılımı paylaşmak demek ondan sonra sürekli kullanıcı isteklerine göre değişiklik demek. Bu zaman ve maliyet açısından karşılanabilir bir durum değil. İngiltere ve İsrail dahil hiçbir ülke kaynak kodlarına sahip olmayacak. Öte yandan ülkelerin operasyonel alanda egemenlik ihtiyaçları olduğunu görüyoruz. Ama her ülke kendi ihtiyaçlarını, kendi silahlarını özgün sistemini entegre edecek bir imkana sahip olacak. Böylece kaynak kodlara müdahale etmeden ülkelerin ihtiyaçları karşılanacak.” şeklinde açıklama yapmıştı.
TÜBİTAK’ın ürettiği bomba kiti takılacak
TÜBİTAK’ın bombaların hedefe büyük hassasiyetle isabet etmesini sağlayan hassas güdüm kiti (HGK) geliştirtiğini ve bunu kendilerine gösterdiğini ifade eden O’Bryan, “F-35’ten atılacak bombalara takmak istediklerini açıkladı. Kendi kontrollerimiz sonucunda TÜBİTAK’ın üretimi HGK takılı bombaların bu uçağa takılmasına izin verdik. Buna ilişkin kaynak kodları da uçaktaki kodlara eklenecek” diye konuştu.
F35, dünyanın bilinen en pahalı silah programı. Proje tamamlandığında, Amerikan Hava Kuvvetlerinin bel kemiği olacak. Bu 5.Nesil Stealth uçaklara sahip olmak müttefik ülkelerin hava kuvvetlerine büyük üstünlük sağlayacak.
Uçağın güç kaynağı F-135, dünyanın en güçlü turbofan motoru. Üzerindeki radar kapasitesi, olağanüstü navigasyon sensörleri ve pilot başlığındaki gösterge, 360 derece görüş alanı sağlıyor.
Tüm bu olanaklar sağlanırken bitip tükenmez teknik sorunlar da yaşanıyor. Proje uzadıkça uzuyor teslimatlar gecikiyor.
Kaynak : yukselentv.com
Etiketler : f-35, savaş uçağı, savunma sanayi, hava savunma, türk savunma sanayi